gazeteciliğin 10+bonus temel kuralı



gazetecilik, dünyanın en boktan işi olabilir. dünyanın her yerinde değilse bile türkiye'de kesin öyle... vasat insan mesleği... bi konuda derinleşmek gibi yahut ahlaki kaygıları olan insanlara göre değil, net!

ekonomi muhabiriyim. bugüne kadar çalıştığım yerlerde, birçok ulusal gazete ve dergi buna dahil, yöneticilerimin de çalışma arkadaşlarımın da neredeyse hiçbiri ekonomi hakkında en ufak bir fikre sahip değildi. çok basit, en temel kavramlardan bile yoksundular. gsyh ile gsmh yahut cari açık ile dış ticaret açığı arasındaki farkları bilmeyen insanların arasında üstelik bi de yapmak istemediğin ama yapmak zorunda kaldığın işler vasat görülerek çalışmaya çalışmak dünyanın en rahatsız edici şeylerinin başında geliyor galiba. işte türkiye'de iyi bir gazeteci olmak istiyorsan sıkı sıkıya takip etmen gereken kurallar:

1. gazeteciliğin birinci kuralı; her şeyden az anlayıp her şeyi en iyi biliyormuş gibi yapmak ve çok az bildiğin birçok şeyi çok iyi pazarlamak!

2. kesinlikle ingilizce bilmemek. biliyorsan da az bilmek.

3. az bildiğin ingilizce'yle yabancı kaynaklardan yarım yamalak haber konusu devşirmek. iyi ingilizce biliyorsan kaynak göstermeye bile gerek duymadan çevirip koymak.

4. söylediğin/önerdiğin/kalem oynattığın şey yanlış bile olsa asla caymamak, çocukça ısrar etmek.

5. olası bir problem durumunda epilatör reklamlarında kadınların bacaklarından kayıp giden şifon kumaşlar gibi sorumluluğu üstünden atmak. bunu bir başkasını suçlamak, bir başkasının başına iş açmak pahasına olsa da yapmalısın.

6. başta türünün son örnekleri kabul edilebilecek kalan çok az sayıdaki okur olmak üzere, manipüle edebildiğin herkesi manipüle etmek. saçma sapan, içerikle alakası olmayan ama dehşet verici başlıklar olmazsa olmazı.

7. yalakalıkta sınır tanımamak. mesela 50 yaşında iki çocuk babası bir adam olarak müdürünle konuşma biçimine tanık olsa çocuklarının hayatındaki en büyük travmalardan birine sebep olacak kadar yalaka olmak. ama tabii gerekçesi onlara helalinden ekmek götürmek olmalı.

8. ya güneş dili teorisi'ne gönülden bağlı olmak ya da tam aksi II. meşrutiyetçiler kadar ecnebi dillerine aşık olmak. iki yoldan birini erkenden seçmende yarar var.

9. çalıştığın yayın grubunun siyasi çizgisi doğrultusunda bazı sikimsonik terimleri sık kullanmak. mesela ermeni soykırımı (ama kaç yılında olduğunu bile bilmemelisin), kürt siyaseti, gerilla hareketi filan gibi... yormayın beni, uyarlayın.

10. hangi departmanda çalıştığından bağımsız olarak (yurt haber olur, ekonomi ya da dış haberler olur ki dış haberler olursa daha bile iyi olur) en sistemli şekilde magazin ya da spor/futbol gündemini takip etmek.

bonus: kedi beslemek! havalı duruyor.

ps: çocukluk hayalimdi ama artık bu işi yapmak istemiyorum. artık bu ülkede yaşamak da istemiyorum. artık türk erkekleriyle çıkmak da istemiyorum. ama ne yazık ki üçünü de yapmaya devam etmem gerekiyor.

sevgiler
jk


Comments

  1. En azından realist yaklaşım. Şansım dönmedi henüz. Ama ışık var. İyi bir iş olanağı ufuk çizgisini aşıp üzerime doğru geliyor ama benim onun üzerine gidesim yok. Türk kadınları ile çıkmak istemiyorum ama Türkçe bilsinler istiyorum.

    ReplyDelete
  2. Oyunun kurallarını öğrendiğinize göre kaçıp gitme isteği yerine "daha yeni başlıyoruz" daha bir havalı olurdu sanki.en azından bir sonraki yazı düğüm bölümünün bitip uzun finalin başlangıcı olurdu.merak ederdik.türk erkekleri kısmı uygulanabilir.bende daha iyi anlaşabileceğim için Rio'dan beyaz tenli bir kadınla tanışmak istiyorum.

    İmza: Sözlükten biri.(evet bu kısım itici oldu.ama kedi beslemek kadar değil :) )

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular Posts