no men no cry!


bayadır yazmadım. özlemişim lan bilog!

erkeklerle ilişiğimi kestim, muhteşem tepeden bir bakışla ecnebi istiyom ben, sarışın çocuk yapıcam, bi daha hayyyyyatta ortadoğulu erkeklerle birlikte olmam" filan gibi über-gıcık cümlelerle çevremdeki erkekleri ve muhteşem egolarını -bana niyetleri olsun, olmasın- püskürttükten sonra kafam çok rahat bi şekilde gülüyorum eğleniyorum, arkadaşlarımla zaman geçiriyorum, tatile çıkıyorum, içiyorum zıçıyorum, kendime bakımlar yapıyorum, işe gidip genel yayın yönetmenimi boğmak istiyorum arada tuvalete kendimi kapatıp ağlıyorum ama 15 dk sonra unutup hayatıma devam ediyorum filan. keyfim kıyak.

hayatımda gerçekten -bildiğin aseksüel- hiçbir şekilde arayışta olmayan bir dönemden geçiyorum ve çok mutluyum. kimseye kalbimi açamayacağımı sandığım süreçte beni heyecanlandıran biri de oldu, türk değil norveçli. yılbaşından sonra oslo'ya gitme planları yapıyorum filan. iyiyim ya. valla.

yediğim yemeklerden acayip keyif alıyorum, dinlediğim müzikten muhteşem haz alıyorum, yeniden kendi geleceğimle ilgili ne yapmak istediğime dair düşünmeye başladım. özetle şu sıralar hayat bana güzel. amman nazar değmesin.

ps: bak son zamanlarda bir zamanlar new shoes'la çok sevdiğim ama pek de üstünde durmadığım bir madeni keşfettim.


Comments

Popular Posts