sorun sende değil y geninde I


Geçenlerde modern zamanların tehlikesinin erken ergenlik olduğuna ilişkin bir haber okudum. Doğrudur! Lakin modern zamanların bir diğer tehlikesi de bitmeyen ergenlik! Artık erkekler ergenliğe erken giriyor ve çok sevmiş olacaklar ki “oradan” hiç çıkmıyorlar.

Dün yazdığım posttan sonra aldığım mailler ve eleştirileri bir başka post’ta yazacağım ama önce –hep kendimi anlatmayacağım ya- size de bir ayna tutmak isterim. Konuyla ilgilenenlerin hepsi erkekti, evet bir tane bile kadından mail almadım. (postu öğle saatlerinde yazdım, akşama doğru bir kadından mail aldım.)


Bu erkekler, 1-2 yaş büyüttükleri yaşları ve birkaç cm uzattıkları boylarıyla sadece fiziksel özellikler yüzünden kategori dışı kaldıklarını iddia ediyordu. Yaş ortalaması 27 (sanırım 26+1 gibi olsun diye düşünülmüş), boy ortalaması 1.78-1.79’du.

Genel kanaatleri iki kategoride toplayabilirim: “Böyle bi adam yok, çok şey istiyorsun”cular ve “bu adam benim, 1 yaşla/2 cm’yle/dövmeyle vs kaçırıyorum”cular. Hea bi de ankaralı tolga var, o daha ergenlik sancıları çekiyor ve muhtemelen hayali ecnebi kız arkadaşına “türk kadınlarından tiksinme gerekçesi” olarak dünkü postu ingilizce’ye çevirecek. artık bunu da çevirir mi, bilinmez.

Genel olarak maillere bir yavşaklık sinmişti. Hadi dürüst olalım! Genelin salyaları akıyordu. Salyaların nedeninin; ortada cinsellik de dahil tüm hayatını cesurca anlatan bir kadın olması olduğunu hepimiz biliyoruz. Hem belki güzelimdir de, hı! Saatlerimi ayırdım, gerçekten merak ettiğim için bana yazan herkesle tek tek konuşmaya çalıştım. Güzel olup olmadığımı doğrudan ya da dolaylı olarak sormayan/merak etmeyen yoktu.

Tipik yaklaşım da nasıl dışarda buluşabileceğimizi, en kötü ihtimalle gerçek sosyal medya hesaplarımızı nasıl alıp verebileceğimizi hesaplıyordu. (böylece cidden güzel değilsem dışarda buluşma masrafına katlanmadan sorun çözülür, di mi! ;) Tabii bu merakları gidermek için ne yeterince cesurdu gelen mailler ne yeterince akıllıca! Güya “üstü kapalı” sorular, eğilim ölçmeler filan…*

devamı gelicek…  

sevgiler
jk

* İşte mesela dünkü post’ta sözünü ettiğim; “başkasının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olmalı” kriteri tam da bunu anlatıyor. Yapmayın işte! Sözünü ettiğim şey tam da bu! Bi’ sen çok akıllısın, sorduğun soruların çıktığı kapıları bi’ sen hesaplayabiliyorsun, tüm bu “kıvılcımlar çakan zekice şeyleri” bir tek sen düşünebiliyorsun da diğer herkes geviş getiriyor, sanma! Öyle değil işte! Çünkü böyle yaparak sadece kendini komik duruma düşürüyorsun. Ya direk –öküzlük etmeden, usturupluca ama açık açık- sor ya da hiçbir zaman merakını giderememe riskini göze al ve sus! 

ps: post’ta çığır açan dipnot teknolojisi! 


Comments

  1. 4 küsür senelik kız arkadaşımın hayali olduğunu ilk sizden öğrendim.
    Teşekkür ederim.
    Demek ki beni çok iyi tanımışsınız,acaba maaşımı,bu kontrat hangi limanlara gideceğimi,neler yaşayacağımı vs. de söyleyebilirseniz çok memnun olacağım.

    Yani benim hakkımdan benim bilmediğim şeyler biliyorsunuz en nihayetinde.

    Neyse,burada çok zaman kaybetmeye lüzum yok.Anladığım kadarıyla size gelen her mail ve yapılan her yorumda egonuz tazeleniyor.
    Hayali kız arkadaşımla takılayım en iyisi.

    ReplyDelete
    Replies
    1. tolga çok sıkıldım senden.

      Delete
    2. tanımadığınız kişilerle senli-benli,canımlı vs. konuşma saygısızlığını göstererek eğitim-kültür seviyenizi blogunuzu okuyanlara göstermiş bulunmaktasınız.
      Bundan dolayı çokta konuşacak birşey kalmadı.

      Delete
    3. tolga neden gidip hayali olmayan kız arkadaşınla takılmıyorsun?! olmadığı için mi yoksa o senden daha mı sıkıcı? offf! şiştim. ayrıca üç satır yazında bile tashih var :/

      Delete
  2. "y kromozomu" olacak o yalnız. y geni diye bir şey olmaz, "y kromozomunda taşınan genler" dersek doğru olur ancak. Çok kişi okuyacak olmasa da, yazı yazarken bilinmeyen bir kavram kullanılıyorsa, önceden araştırılmasında yarar var, düzeltmek istedim sadece.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular Posts