one in a million!

gerçek bir kuşbeyinliyim ve kimse beni böyle olduğum için suçlayamaz. evet! şayet bir tanrı varsa beni bazı şeylerden -meziyet de denebilir onlara- mahrum etmiş. klişe ama mesela akıl dağıtırken beni es geçmiş mesela, arada kaynamışım ben.

keza bir tanrı yoksa da genetik kodlarımda var bi problem. annemle babam adeta sözleşmişlercesine bütün boktan genlerini bana aktarmışlar. tabii temmuz sıcağında sevişirsen böyle olur.


birkaç apartman ilerde oturan eski ev arkadaşım neighbor d'ye geçtim birkaç saat önce. lafladık, evde tıkındığım yetmemişçesine orada da tıkınmaya devam ettim. hatta bu saatte kahve içmeyelim, uykumuz kaçmasın, diyerekten ballı süt eşliğinde yaptık dedikodumuzu. derken laf lafı açtı ve dedikodusunu yaptığımız kadınlardan birini ben neigbor d'ye göstermek istedim, bilgisayarı açmaya da üşendiğimden ve inceden de uyku bastırmaya başladığından cepten göstereyim, diye düşündüm. buraya kadar normal, sıradan, ortalama zeka seviyesine sahip bir insan davranışı sergiledim yani. sonra cepten feysbukumu açtım ve kadının adını soyadını yazıp status güncelledim. evet, search yerine update tıkladım ve bir anda geceme renk geldi.

anında müdahale edip sildim tabii ki. bu arada gsm operatörümün kulaklarını şahane çınlattım. durum güncellemesi yaparken ışık hızında oldu ama silebilmek için sayfamı update etmesi gerekiyor lakin bir türlü olmuyor. ecel terleri döktüm cidden.

tabi sonra şen kahkahalarımla dakikalarca gözlerimden dökülen yaşlar eşliğinde güldüm bu duruma. kendime geldiğimde yerde boylu boyunca uzanıyordum.

ben iflah olmam. valla! genetik kodlarım çapraşık benim, evet!

yarım aklınla hafiyelik senin neyine demezler mi? derler. haklılar mı? eveeeeet!

sevgiler
jk