Pipiriklenmek

Kesin ex-sevgilimin ahını aldım. Ya da bazı paranoyak arkadaşlarımın nazarına geliyorum. Şu ilişkiye başladım başlayalı kıl-yün-tüy tadında bir insan oldum. Valla naz filan yapmıyorum. Önce kukumda başlayan kaşıntı, şimdi dudağımda çıkan uçuk -ki ben daha önce hiç uçuk çıkarmamıştım- beni sonraki adımda bir apartmanın balkonundan tepeme saksı mı düşecek acaba, diye düşündürmeye başladı. Hay bin köfte...


Şaka yapmıyorum, paranoyaklaştım, ürkek bir kuş misali yürüyorum sokaklarda.  Etrafımı kollayarak...

Tam da sevgilimle bütün bir haftayı birlikte geçirmek üzere planlar yapmışken. Günlerdir bunu konuşuyorken, tam bu akşam kavuşacakken... Şimdi öpüşmek yok, sevişmek yok, "teenage"ler gibi birbirimize sarılıp uyuyalım desen hava cehennem sıcağı, birbirine sarılmış iki insanı buharlaştırmak için hazır ve nazır bekliyor adeta. Bu ne be? Kabus görsem daha az gerilirdim.

Adeta bir görünmez el ilişkimizi sınıyor.Adeta ben pipiriklendikçe, aman prezervatif, aman duş aman bilmem ne diye titizlendikçe batıyorum. Hayrolsun!

Dipnot: İşler tepemden aşıyor, bense oturmuş burada blog yazıyorum.

Fon müziği olarak, Orhan Gencebay'dan "Batsın bu dünya" gelsin efen'im.