...

çok yalnızım dostlar... aldığım hiçbir karar ben dahil çevremdeki hiç kimseyi mutlu etmeye, tatmin etmeye yetmiyor. mesela çevremde aldığım kararlardan memnun olmayan, isteklerimi "ben olmasını istemiyorum," diye karşılamayan bir sevgilim vardı, o da eleştiri-sever koroya solo bir katılım gösterdi. zaten sevgilim konusunda kafam çok karışık...



sanki erkeklerin -en eğitimlisinden en cahiline kadar- hepsinde kadınları malı gibi görme eğilimi var. birlikte olduğu kadının herhangi bir konuda ondan sadece bir adım önde olması, herhangi bir erkeği mutlu etmediği gibi tedirginleştiriyor. bana öyle geliyor ki benim sevgilim ben hep böyle kıytırık işlerde 3 kuruşa çalışıp dursam ziyadesiyle mutlu olacak. mesela bana öyle geliyor ki benim sevgilim beni seviyor sevmesine ama aynı zamanda kendisi kariyer basamaklarını daha bir ivmeyle çıkabilsin diye onun kıçını toplayacak bir "anne"ye de ihtiyaç duyuyor. oysa bunun bir ihtiyaç olmadığını, bir şımarıklık olduğunu anlamak istemiyor. bana öyle geliyor ki benim sevgilimin zihninin gerilerine hapsettiği ataerkil erkeğin saklama kabı çatlamış, sızdırıyor.

benim sevgilimi bilenler onun evdeki halini görseler inanmak istemezler ya da gözlerine inanamazlar. her şart altında gerçeği inkar ederek değiştirebilecekleri yanılgısına kapılırlar. benim sevgilim öyle bir sevgili... dışardaki entelektüel, rahat moda tabirle large, eğlenceli adam evde giydiğim eteğin boyundan, yaptığım işten yapmayı hayal ettiğim işten, bana gelen iş tekliflerinden, müzik, sinema ya da edebiyat konusunda ondan daha derin olmamdan -ki müzik ya da sinema gurusu filan değilim, bir ara vaktim ve naktim varken iyi bir dinleyici/izleyici olmayı denemiştim- agnostikliğimden bla bla özetle her şeyimden rahatsız... Sürekli şikayetçi, herkesi ve her şeyi benden, beni de herkesten ve her şeyden kıskanan, eve geldiğinde yemeği masada hazır olsun isteyen, temizlik, yemek, bulaşık başta olmak üzere hiçbir konuda bırak eşit paylaşımı yardımcı bile olmayan, şiddet eğilimli, her şeyin en iyisini o yapsın her şeyin en iyisini o bilsin isteyen, hatta onun kedisiyle benim kedim arasında bile kıyas yapan, herkesi -ben dahil- kendisiyle kıyaslayan narsist bir insan...

ve ben bu durumdan çok mutsuzum. ben onu seviyorum ama onunla yapamıyorum. içinde bulunduğum duruma da hiçbir alternatif yaratamıyorum. ne dersiniz, ilişkinin başlangıç evresi için olağan bir durum bu deyip bu ilişkiyi sürdürmeye mi çalışmalı yoksa balık baştan kokar deyip sepet havası mı çalmalı?

dipnot: ha bir de bunun üstüne enrique'den "tired of being sorry" mi yoksa beyonce'den "run the world" mü iyi gider?

Comments

  1. Üzerinden çok zaman geçmiş ama bahsettiğiniz kişinin burcunu çok merak ettim. Hatırlıyor musunuz?

    ReplyDelete
    Replies
    1. yay... evet yayloardan iyi arkadaş olsa da yay-balık ilişkisi kesinlikle yürümüyor. :)

      Delete

Post a Comment

Popular Posts